Avukat Arabulucu
Fatma Hilal KURT ALTUNTAŞ

Velayet Davaları ve Çocuğun Üstün Yararı İlkesi

Bu yazımızda, velayet davalarının nasıl yürütüldüğü, hangi durumlarda kimlere verildiği ve mahkemelerin karar verirken dikkate aldığı "çocuğun üstün yararı" ilkesinin ne anlama geldiği konusunda detaylı bilgiler sunacağız.

Aile Hukuku

Velayet Davaları ve Çocuğun Üstün Yararı İlkesi

03 May 2025
6 dk okuma süresi

Velayet Davaları ve Çocuğun Üstün Yararı İlkesi

Boşanma ya da ayrılık durumlarında en hassas konulardan biri, şüphesiz ki çocukların kimde kalacağı ve nasıl bir düzen içinde yaşamlarına devam edecekleridir. Türk Hukuku’nda bu süreç, velayet davası ile şekillenir. Ancak unutulmaması gereken en önemli ilke şudur: Çocuğun üstün yararı.

Bu yazımızda, velayet davalarının nasıl yürütüldüğü, hangi durumlarda kimlere verildiği ve mahkemelerin karar verirken dikkate aldığı "çocuğun üstün yararı" ilkesinin ne anlama geldiği konusunda detaylı bilgiler sunacağız.

Çocuğun Üstün Yararı İlkesi Nedir? - Av. Ahmet Ekin


1. Velayet Nedir?

Velayet, çocuğun korunması, eğitimi, bakımı ve temsil edilmesi gibi hak ve yükümlülüklerin anne ve babaya ait olduğu hukuki bir kurumdur. Evlilik devam ettiği sürece velayet anne ve babaya ortaktır. Ancak boşanma, ayrılık ya da evlilik dışı doğum gibi durumlarda bu hak taraflardan birine verilir.


2. Boşanma Halinde Velayet Nasıl Belirlenir?

Boşanma kararı verilirken mahkeme, çocuğun velayetini hangi ebeveyne vereceğine karar verir. Bu karar verilirken mahkeme sadece ebeveynin ekonomik durumu ya da yaşam koşullarını değil, çocuğun fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal gelişimini göz önünde bulundurur. İşte burada “çocuğun üstün yararı” ilkesi devreye girer.


3. Çocuğun Üstün Yararı İlkesi Nedir?

“Çocuğun üstün yararı”, uluslararası sözleşmelerde ve Türk hukuk sisteminde kabul edilen temel bir ilkedir. Bu ilkeye göre, her türlü karar ve işlemde çocuğun güvenliği, sağlığı, mutluluğu, eğitim hakkı ve gelişimi en ön planda tutulmalıdır.

Bu bağlamda mahkemeler şu kriterleri dikkate alır:

  • Hangi ebeveynin çocukla daha güçlü bir duygusal bağı var?

  • Ebeveynlerden hangisi çocuğun bakım ve gözetimini daha iyi sağlayabilir?

  • Eğitim ve sağlık koşulları açısından hangisi daha elverişli bir ortam sunuyor?

  • Taraflar arasında ciddi şiddet, alkol-madde bağımlılığı, psikolojik rahatsızlık gibi olumsuzluklar var mı?


4. Hangi Durumlarda Velayet Anneye ya da Babaya Verilir?

Genel yargı, küçük yaşta çocukların özellikle anne bakımına daha çok ihtiyaç duyduğu yönündedir. Bu nedenle özellikle 0-6 yaş aralığında velayet çoğunlukla anneye verilir. Ancak bu, babanın asla velayet alamayacağı anlamına gelmez. Annenin çocuğun bakımını ihmal etmesi, psikolojik ya da fiziksel istismar gibi durumlar varsa, mahkeme velayeti babaya verebilir.

Babanın sabit bir geliri, düzenli bir yaşamı ve çocuğun ihtiyaçlarına karşı duyarlılığı varsa, velayet kararı onun lehine sonuçlanabilir.


5. Velayet Davası Nasıl Açılır?

Velayet davası, Aile Mahkemesi'ne başvurarak açılır. Boşanma davası sırasında da velayet talebi yapılabilir. Ancak boşanma sonrasında velayet durumunda değişiklik olması halinde, "velayetin değiştirilmesi davası" açmak gerekir. Bu durumda değişikliğin çocuğun üstün yararı gereği olduğu ispatlanmalıdır.


6. Ortak Velayet Mümkün mü?

Türk Hukuku'nda ortak velayet uzun süre mümkün değildi. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda Yargıtay ve bazı aile mahkemeleri, boşanmış eşler arasında rızaya dayalı olarak ortak velayeti kabul etmeye başlamıştır. Bu durumda anne ve baba birlikte karar alabilir; çocuğun gelişimi ortaklaşa takip edilebilir.

Ancak ortak velayet, taraflar arasında yüksek düzeyde iş birliği ve iletişim gerektirir.


7. Görüş (Kişisel İlişki) Hakkı Nedir?

Velayet bir ebeveyne verildiyse, diğer ebeveynin çocukla kişisel ilişki kurma hakkı vardır. Mahkeme, çocukla kalmayan ebeveynin belirli gün ve saatlerde çocuğu görmesine karar verir. Bu hak keyfi şekilde engellenemez.

Eğer velayet sahibi ebeveyn, diğer tarafın çocukla görüşmesini sürekli engelliyorsa, bu durum velayet hakkının yeniden değerlendirilmesine neden olabilir.


8. Çocuğun Görüşü Dikkate Alınır mı?

Türk Medeni Kanunu’na göre 8 yaşını doldurmuş çocukların, idrak gücü yerindeyse görüşleri dikkate alınır. Mahkeme, çocuğu dinleyerek hangi ebeveyni tercih ettiğini öğrenebilir. Ancak çocuğun isteği tek başına yeterli değildir; yine çocuğun üstün yararı esas alınır.


9. Velayet Değiştirilebilir mi?

Evet. Velayet, kesin ve değiştirilemez bir karar değildir. Koşullar değiştiğinde, örneğin velayet sahibi ebeveyn çocuğa iyi bakamıyorsa, şiddet uygulanıyorsa veya çocuğun gelişimi olumsuz etkileniyorsa, diğer ebeveyn velayetin değiştirilmesini talep edebilir.


Sonuç

Velayet davaları hem hukuki hem duygusal anlamda oldukça hassas süreçlerdir. Bu süreçte en önemli nokta, çocuğun duygusal ve fiziksel sağlığının korunmasıdır. Ebeveynler arasında yaşanan anlaşmazlıklar, asla çocuğun refahının önüne geçmemelidir. Velayet konusunda atılan her adım, çocuğun geleceğini doğrudan etkiler.

Bu nedenle hem yasal haklarınızı bilmek hem de çocuğun üstün yararını merkeze koyarak hareket etmek büyük önem taşır. Velayet davası sürecinde bir avukattan profesyonel destek almak, sizin ve çocuğunuzun haklarının korunması açısından en sağlıklı yol olacaktır.


Unutmayın: Bir çocuğun en temel hakkı, sevgi dolu, güvenli ve sağlıklı bir ortamda büyümektir.

Bu makaleyi paylaş

Whatsapp Destek